Filolojik Bir Açıklama Denemesi
-“Neo Beat” nereden geliyor?-
-Geçmişte her ne kadar bu ismi kullanarak, kendilerince yeni bir edebiyat sistematiği inşa etmeye çalışanlar olsa da, bu hareketlerle bir ilgimiz yoktur. Neo-Beat sözcüğüne de özel bir anlam yüklüyor değiliz. Bu sözcük Dadaistlerin “Dada” sözcüğünü keşfedişi gibi kendi kendini var eden bir sözcükten fazlası değildir. Bununla birlikte herhangi bir toplulukla ilişkimiz olmadığı gibi bir topluluğa dönüşmeyi de amaçlamıyoruz. Hatta ortada değişmez bir amacın olduğu da şüphelidir. Bunun yanında özellikle kaçındığımız şey, underground kültürü bir moda olarak giyen “elitist yavşaklar”dan birine dönüşmektir. Underground kültüre en çok zarar veren şey, bir şekilde bu döngü içerisinde öne çıkan bazı isimlerin kendilerini kitleden soyutlayarak pragmatistleşmeleri ve kendilerini bir otorite olarak addederken, bir yandan da standart bir hedonizme kapılıp gitmeleridir.
Ezberledikleri replikleri sakız gibi çiğneyerek gündeliğin küçük hedeflerinin peşinden giden bu şaklabanlara hitaben özellikle diyoruz ki: Amacımız kişileri ve onların sonsuz egolarını ön plana çıkarmak değil, kendimiz de dahil olmak üzere her şeyi geride bırakabilecek kadar anonimleşmektir. Kavramlar, hedefler ve gelenekler bizi ayırır; yollar ise birleştirirler.
Bu nedenle belki de özellikle provokatif bir sözcük olarak Neo-Beat bir şeyler ifade eder.Ve bunu anarken eklemek gerekir ki:
1. Neo-Beat’in yeni bir kavramsal saçmalığı inşa etmek gibi bir amacı yoktur.
2. Neo-Beat, bilinçaltında herhangi bir sisteme ya da ideolojiye eklemlenme refleksi taşımaz.
3. “Neo-Beat nedir?” şeklinde bir soruya verilebilecek cevap “hiçbir şey” olduğudur. Ve hiçbir zaman da bundan fazlası olmayı amaçlamaz.
Çalışmalarımızı bir başlık altında toplarken, Beat Kuşağı adını doğrudan kullanamazdık, çünkü bu döneme ait ürünler, 2. Dünya Savaşı sonrasının gençlik düşlerinden, cazdan ve 60’ların deneyselliğinden bağımsız düşünülemezdi. Bu nedenle, Beat Kuşağı’ndan doğrudan etkilenen ve kendince fanzinlerle, deneysel kısa filmlerle, uzun otostop yolculuklarında çekilen fotoğraflarla ve Kızılay’ın,Beyoğlu’nun,Kadıköy’ün arka sokaklarında ana akım müziğin ötesinde çalınan-dinlenen-yaşanan şarkılarla bir şeyler anlatmaya-yaşamaya-deneyimlemeye çalışan bireyler olarak bütün bu çalışmaları ve projeleri ortak bir kanal üzerinden yayınlayarak, sonu gelmez düalizm çatışkısının ötesine geçmek istedik belki de. Umulan odur ki, yıllar geçtikçe insanlar bu üretim sürecinde silinip giderken, sonsuz hayat coşkusunun yansıdığı kalıntılar bu sayede bir araya getirilmiş olsun.
NEO-BEAT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder